- sevmek
- حب
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
sevmek — i, er 1) Sevgi ve bağlılık duymak Çok az lakırtı söylediği için sevdiği arkadaşları bile kendisini iyice anlayamamışlardı. Ö. Seyfettin 2) Birine sevgiyle bağlanmak, gönül vermek Ne kadınlar sevdim zaten yoktular / Böyle bir sevmek görülmemiştir … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstüne sevmek — (birinin) birini severken bir başkasını daha sevmek Sanki ben sizin üstünüze birini sevmişim, herkese rezil olmuşum, siz de onu duymuşsunuz. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözü gibi sevmek — (bir şeyi) pek çok sevmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözünün bebeği gibi sevmek — çok sevmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğazını sevmek — yiyip içmeye düşkün olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
canı gibi sevmek — çok güçlü bir sevgiyle bağlanmak Amcasının sırtını, canı gibi sevdiği sekiz yaşındaki Serdar ı nasıl okşarsa öyle sıvazlıyor. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
yerini sevmek — yerini beğenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Rİ'MAM — Sevmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gönlünü pazara çıkarmak — sevmek için kendine yakışanı seçmeyip rastgele birini sevmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
âşık olmak — sevmek, tutulmak Bir iki kez karşıdan görmekle nasıl âşık olduğunu, nasıl evlendiğini yüreği burkularak izledi. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sewmek — sevmek II, 15; III, 175, 385 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini